eğer içinden patlarcasına gelmiyorsa
herşeye rağmen,
yapma.
kalbinden, aklından, ağzından ve midenden
sorgusuzca çıkmadıkça
yapma.
eğer saatlerce bilgisayar ekranına bakarken
veya daktilonun başında
kelime ararken kamburun çıkıyorsa
yapma.
eğer bunu para ya da şöhret için
yapıyorsan,
yapma.
eğer bunu hayatında kadınlar olsun
diye yapıyorsan,
yapma.
eğer oturup tekrar ve tekrar
yazmak zorunda isen,
yapma.
eğer sadece bunu yapmayı düşünecek kadar
zor bir iş ise,
yapma.
eğer başka biri gibi yazmayı deniyorsan,
unut gitsin.
eğer gürül gürül yazmak için beklemen gerekiyorsa,
o zaman sabırlıca bekle.
eğer hiç gürlemiyorsa,
başka bir şey yap.
eğer ilk önce karına, kız arkadaşına
ya da erkek arkadaşına ya da
ailene ya da başka birine okutman gerekiyorsa
hazır değilsin.
nice başka yazarlar gibi olma,
nice kendini yazar olarak
isimlendirenler gibi olma,
silik ve sıkıcı ve gösterişçi olma,
kendini beğenme ile tükenme.
dünyanın kütüphaneleri
uykularında esnediler, senin gibi.
buna ekleme.
yapma.
ruhundan bir roket gibi
gelmedikçe,
delirmedikçe, intihara ya da cinayete
meyletmedikçe,
yapma.
içindeki güneş
mideni yakmadıkça
yapma.
Doğru zaman olduğunda ve seçildiysen,
o kendi kendini yazdıracaktır,
ya sen ölene ya da içinde o ölene kadar
devam edecektir.
başka bir yolu yok
asla olmadı.
Hank Chinaski
Siyahın Masum Bağımlılarıyız Biz
Belki, bir gün özlemini duyduğumuz günleri tekrar yaşarız. Güzel günleri, kendimiz olduğumuz, bir olduğumuz. Belki bir gün tekrar yaşarız o günleri; rutini özleyen bir emekli gibi sıkkın ruhumuz ve dinmez nostaljinin sıcak tonları kalbimizde. Biz yine de severiz siyahı. Ne kadar yokmuş gibi dalsak da geceye ve her türlü sarhoşluğa. Ne kadar çabuk ayartılsa da ruhumuz o kadar hızlı kanar arzularımız.
Çoğu gecelerde aradığımız ve hatırladığımız mutluluğu sanat hatırlatır acımasızca. Ya da sokaklarda gördüğümüz mutlu insanlar. Yaşanan gerçeküstü güzel dakikalar hep kısıtlıdır. Bana soracak olursanız eğer; bir anda ortaya çıkar, bir anda ortadan kaybolur ve sen bir kez daha baş başa kalırsın mutsuzluğunla. O gerçekliğin üzerinde gezinen ruh her dakikanın tadını çılgın ve gizli bir vahşilikle tadmıştır. Hiçbir kelimeyi, hiçbir ânı kaçırmamak için açar tüm duyularını. Gece yatağa girdiğinde bir akıl tutulması yaşamış gibi bölük pörçüktür görüntüler, duygu ise aksine hâlâ canlı. Neye yarar. İşte belki bir gün özlemini duyduğumuz, duymaktan yorulmadığımız sıcaklığı tekrar buluruz. Siyahın masum bağımlılarıyız biz.
Can Tosun