Hoşgeldin
Ey bebek!
Daha iki ay önceydi, yoktun dünyada. Birkaç ay önce yaptın ilk sürprizi, annene ve babana. “Ben de varım burada!” dedin. Müjdeli haberin yayıldı yavaş yavaş, dilden dile, kulaktan kulağa. Bizim dünkü deli kız, anne oluyordu! Bense, kuzen mi oluyordum onüçüncü defa, yoksa dayı mı, bilememiştim.
Daha iki sene önceydi, bir yaz günü. Anneni evlendirmiştik babanla. “Kendisini öz annesinden iyi tanıdığım”ı iddia ettiğim, ve “beni kendi öz annemden daha çok bilen, tanıyan” yegane kişi olduğunu düşündüğüm anneni, koca evine verdiğimiz o düğün gününden beri ilk defa görmek nasip olmuştu, canlı canlı. Bu sefer arada bir fark vardı: Sen. Biz daha kendisinin evlenip gitmişliğine alışamamışken, o anne olup gelmişti.
“Herkes çocuk sahibi olur, ama herkes anne olamaz” derler. Ben Okumaya devam et “Hoşgeldin”