Günümüzün kronik hastalığı nedir sizce? Şeker mi, yüksek tansiyon mu? Yoksa “Bu kadar maddiyatçı düşünmeyelim.” diyen, aklının bedenlerinden farklı işlediğini düşündüğünüz, bazen mahallenin delisi yakıştırması bile yaptığınız, soyut değerlere cebinizdeki değersiz kâğıtlardan daha fazla değer veren insanların dillerinden bir fısıltı gibi çıkacak olan yalnızlık mı?
Önce biraz kavram bilgimizi değerlendirmek gerekir bana göre, konuyu iyi irdelemek için? Nedir yalnızlık? Şu noktada kendini bilen bir insanın vereceği cevaptan önce, ciddi bir yutkunma hareketinin boğazından belli olması gerekir. Kendini bilen insan önce adamakıllı düşünür. 3 – 5 kendini bilmez, başlar sadece yalnızlığı tanımlamaya kelimelerin saçma sapan kombinasyonlarından anlam çıkartma gereksizliği işkencesiyle.
Öncelikle yalnızlık evrensel bir kavramdır. Yani bir cümle kurulacaksa eğer, tüm insanlığı tanımlayacak şekilde kurulmalıdır. Yalnızlık, sadece sevgilisinden ayrılan aşığın boynuna borç değildir. Yani yalnız insan, belki ailesi terk ettiği için yalnızdır, belki çok sevdiği kedisi terk etmiştir. Belki de terk olayı söz konusu olmamıştır. Yani, terk etmesi gereken varlık onunla hiç bir araya bile gelmemiştir. Bir ihtimal de olsa Okumaya devam et “Neymiş Bu Paylaşılmaz Olan?”