Yazılara bakıyorum ne büyük sözcükler var diyorum. “Yıldızların parlaklığını çalıp gelen güzel, ormanda koşarken çimler adeta güzelliği önünde eğiliyordu” gibi. Bu cümle sadece bir güzelleme olarak görülebilir belki de neysem. Sırf sözcüğe boğulmuş, sıfatlardan, soyut sözcüklerden oluşmuş cümleler beni hep korkutup kendinden kaçırtmıştır. Peki insanlar neden seviyor böyle sözcükleri kullanmayı, bitmek bilmeyen betimlemelere giriyor. Bence bunun cevabı biraz da “insan neden yazıyor?” sorusunun cevabıyla alakalı. İnsanın bir şeyler yazası geliyor bir hikaye anlatası, bir düşüncesini başka insanlarla da paylaşası geliyor, o zaman her zamanki gibi normal sözcükler, betimlemeler sıkıcı geliyor ona ya da yetersiz geliyor belki. Zaten her yer uzun, siyah saçlı kızlarla dolu diyor, onu aya benzetiyor. Bazen düşüncelerine yetecek sözcükler bulamıyor, yeni söz kümelerine farklı anlamlar yüklüyor. Ne kadar yazıların bu şekillerde yazılması normal gibi gözükse de bence gittikçe özünden ve gerçeklikten uzaklaştırıyor her şeyi.
Çok mu gerçekçi olmalı yazılar? Hayır, burada gerçekçi dediğim şu anlamda, hani bir tiyatro oyunu izlersiniz, adam o kadar kötü rol yapıyordur ki o adamın yaptığı hareketlere kötü oyuncu deyip geçemezsiniz, sizi rahatsız eder ya da bazıları rolünü öyle abartır ki gerçeklikten çıkıp gider, tamamen çekilmez bir oyunculuk olur. Benim bu tür yazıları okurken hissettiğim hisler de aynı buna benziyor. Böyle yazı rahatsız ediyor beni adeta.
Sen sevmiyorsan biz ne yapalım kardeş, diyebilirsiniz, doğru da sayılabilir aslında. Ama o zaman yine insan neden okuyor sorusu geliyor akla. Başka insanların fikirlerini anlatacakları hikayeleri duymak için. Başka hikayeler dinlemek/okumak, “farklı” fikirlerini duymak oldukça güzel bir deneyim bence fakat sözcükler okumak bana göre olmayan bir şey. “Yalnızlık mı yoksa o yanaklarının üstündeki allık?” mesela bu cümle benim aklıma “ne diyorsun sen kardeş hayal aleminde mi yaşıyorsun, ne içtin sen” tarzı düşünceler getiriyor bana, tam neden inanın ben de bilmiyorum ama yapmacık işte.
Kendime kızmayı da çok seviyorum, sık sık aklıma kötü şakalar geliyor, hee çok komikmiş diyorum kendime. Siz de yapın bence, bu biraz kendinle yarışmak gibi, rekabet iyidir. Yine aynı şekilde, bu yazıyı yazdım da ne oldu, diyorum, kimsenin hayatı ya da fikri değişmeyecek bu yazıyı okuyunca, diyorum. Çünkü sanki hayatta tüm yaptklarımızın bir sonucu olmalıymış gibi düşünüyorum ,o yüzden olabilir. Bu arada “Perception” Okumaya devam et “Büyük Sözcükler”