Büyüme Çocuk

Büyüme çocuk Değişti bu insanların huyu suyu Dünya dediğin, karanlık Kör bir kuyu Büyüyünce farkına varacaksın Ve son nefese dek özleyeceksin Çocukken uyuduğun Dertsiz, tasasız o son uykuyu   Büyüme çocuk Sahte sevgilerle harcarlar seni Kirli kalplere meze ederler Besleyip büyüttüğün çocuksu neşeni Dünya ilk günden daha eski Ancak insanlar yeni Postmodern kahpeliğin Adı olmuş medeni Dünyanın değişmez yasasıdır ihanet Adem’den beri   Büyüme çocuk … Okumaya devam et Büyüme Çocuk

Anadolu’m

Bir hasrettir yüreğimde ezeli Gözümde tütüyor gurbet gezeli Altın gibi başaklarla bezeli Ekmek kokar, Anadolu’m, toprağım   Bahtsızın yüreği ne zaman gülmüş Memleket hasreti bağrını delmiş Gurbet ellerinde bir garip ölmüş Ağıt yakar, Anadolu’m, toprağım   Kurban olam kışına, baharına Rızık veren rahmet topraklarına Kızılırmak gibi gür saçlarına Zülüf takar, Anadolu’m, toprağım   Kıymetini bilmez eller el diye Hasretinden gözyaşlarım sel diye Yeter artık gurbet … Okumaya devam et Anadolu’m

Kemancı

İnceden bir hicaz taksimi Derdim kadar derinden çal kemancı Çünkü üç kadehte dinmez Biliyorum Ruhumdaki tarifsiz sancı Nağmelerin işlesin ruhuma Ağlamak istiyorum her notada Aşk ile dönen bir Mevlevi gibi Dönüyordu başım bir zamanlar Şimdi ne başım bana yar Ne de aşktan eser var Geride sadece Önce küçük bir tebessüm ettirip Sonra sessiz sessiz ağlatan Hatıralar… Çal be kemancı Bu garibin gönlü olmuş Dertli bir … Okumaya devam et Kemancı

Otogar Soğuğu

Ne ayrılıklara şahit olmuştur otogarlar Kimi sevdiğine veda eder Kimi ana babasına Bazısı terkediyordur o şehri Artık orada yaşamak için Yoktur bir sebebi Kimi askere gidecektir Ne zaman döner Allah bilir Bu kasvetten midir bilinmez ama Otogar soğuğu diye bir şey vardır Otogar soğuğu Gece saat bir Yarım saat yemek ve ihtiyaç molası Bütün otogarlar birbirinin aynısı Bir kısmı uyuyor otobüsün İnenin yüzüne çarpıyor Otogar … Okumaya devam et Otogar Soğuğu

Gariban Kemal

Bir tas mercimek çorbası Bir kuru ekmek Bir de soğanı Anası yapmıştı çorbasını Bir dikişte bitirdi tasını Anasına bakıyordu Kemal Bir de Derya vardı küçük bacısı Yoktu başka kimsesi, eşi dostu, akrabası Babası yıllar önce bırakıp gitmişti O bırakmadı anasını Boyacı sandığı sırtında Karış karış gezerdi şehri akşama kadar Taştan çıkarırdı ekmek parasını Pek hatırlamıyordu babasını Ama yıllar boyu saklamıştı Çocukken babasının ona aldığı Kırmızı … Okumaya devam et Gariban Kemal

Geceye

Dili olsa da konuşsa gecelerin Gece, güneşin üzerine serilmiş Simsiyah, yaldızlı bir pelerin Geceye haykırasın diye fırsat verilmiş Anlatamadığın tüm düşüncelerin Gece yüreğindekiler kadar koyu Hislerin gece kadar derin Yıldızlarla ışıldayan bu simsiyah koyu Arşınlamak istersin, uzansa dokunacak sanar ellerin Kimsesiz çığlıkların sesi gibi inleyen Bir rüzgâr değer tenine serin serin Kimseyi yargılamadan sessizce dinleyen Dili olsa da konuşsa gecelerin   Ürpertir kimisini koyu karanlık … Okumaya devam et Geceye

COVID

Sahada filyasyon ekipleriyle beraber gece gündüz çalışan bir sağlık neferi olarak bizzat tanık olduğum yurdum insanının Covid ile imtihanından esinlenerek yazdığım, yer yer güldüren ama durumumuzu da ortaya koyan şiirimi takdim ediyorum. Herkesi bir kez de buradan maske, temizlik ve sosyal mesafe kuralına uymaya davet ediyor ve keyifli okumalar diliyorum.   Altın bilezikleri koluna dizersin Memleketi düğün düğün gezersin Sonra Covid olup bizi üzersin Sorarım … Okumaya devam et COVID

Zamansız Gidişler

Abidin belki çizebilirdi mutluluğun resmini Ama ben koyamıyorum bu sonsuz hasretin ismini Yine de her gece uykuya dalmadan içimde bir ümit Sabahın yedisinde ellerinde iki sıcak simit Günaydın, diyerek geleceksin sanıyorum   Keşke hiç bırakmasaydım elini, seni son görüşümde Şimdi yaşadığımız her anı can veriyor düşümde Her gözümü yumduğumda kollarıma yığılışını Çiçeklerle bezediğin dünyamın bir anda dağılışını Görerek kan ter içinde uyanıyorum   Bilirsin senin … Okumaya devam et Zamansız Gidişler

Geçmemiş

Gönül penceresinden maziyi aralarım Hüznüm düşer kaleme, bir şeyler karalarım İyileşti diyerek kandırsam da kendimi Dokundukça sızlar hep, maziden yaralarım   Bir ömürden bir gençlik çıkarırsan kaç eder? Kabus gibi üstüme çöker sonsuz bir keder Sığınamam kimseye, bir sigara yakarım Sigaramın ucunda gençliğim yanar gider   O zaman gözlerimden damlayamayan yaşlar Kağıdımın üstüne harf harf düşmeye başlar Bir dünya pişmanlıkla dolup taşan beynimin Kalbim ile … Okumaya devam et Geçmemiş

Kadının Adı Yok

        Ülkemizde yıllardır yaşanan ve son dönemde ayyuka çıkan kadına şiddet vakaları ve kadın cinayetleri üzerine, yüreğimdeki derin üzüntüyü bir yerlere dökmem gerektiğini hissettiğim anlarda bu dizeler döküldü kalemimden. Bugün toplumumuzun en büyük sorunu ve kanayan yarası benim nazarımda budur. Bu sebeptendir ki bu konuda bir şeyler karalamak istedim . Belki bu vesileyle bir farkındalık yaratabilir ve şiddet mağduru kadınlarımızın sesi olabilirim, diye düşündüm . … Okumaya devam et Kadının Adı Yok