Akif’in Hikayesi
Kapıyı açıp ayakkabılarıma uzandığımda dışarıdaki sıcağa ayak uydurmaya çalışan nabzımı boynumda hissettim. Karanlık, serin ve yaşlı insanların kokusu sinmiş köy evlerini güzelleyen, şehirden bıkmış fikirlerimle yavaşça doğruldum fakat bunu ifade ettiğimde kapı önünde on beş dakikalık yeni bir muhabbetin başlayacağını bildiğimden yalnızca vedalaşmakla yetindim. Dedem çok yaşlanmıştı. Yıllarca çevresindeki tüm insanları kendine küstürmek için bir silah gibi kullandığı dili, iyi bir vedalaşmaya yatkın olmadığından “uğurlar … Okumaya devam et Akif’in Hikayesi