‘Eylül toparlandı gitti işte
Ekim filan da gider bu gidişle’
Ne güzel demiş Turgut Uyar. Zamanın acımasız gidişini hatırlamak için hep bu dizeleri söylerim içimden. Söylerim ama hep içimde bir şeyler acır. Sanki elimden bir şeyler kayıp gider.
Eylül ayına aşığım. Her başladığında içimde korku olur ama yanında umut da oturur. Farklı duyguları aynı anda yaşayıp ne olduğunu anlamaya çalışırken içime kapanmaya başlarım. Çevremdeki insanlar bu yüzden melankolik derler bana. Haklılar da, severim melankolik olmayı.
Çoğu kişi sevmez eylül ayını. Hem bitişleri hem de başlangıçları bir arada taşır. Ürkütücü gelir bazılarına, bazılarına da heyecanlı gelir benim gibi. İnişli çıkışlı havaları olur eylülün. Turuncu, yeşil, kahverengi tonlarını barındırır içinde. İnsanın aynası gibidir. Farklılıkları gösterir bize. Bence en renkli aylardan biridir. İçimde bir kıpırtı oluşur. Sanki bir şeyler olacak ama güzel şeyler.
Umutsuz başlayıp umutla bitirmek bu yazıya özgü olsun. Eylül ayı gibi de kısacık sürsün.