Leylaktan yana şansım var. Lisemin bahçesinde de yan yana açardı leylaklar, toplar toplar bitiremezdik. Şimdi yaşadığım mahallede de öyle. Mutlu bir renk, ballı bir koku. Gördüğüm yerde rengiyle, kokladığım zamanda kokusuyla neşeliyim. Öyle de olsun zaten.
Hüzünlü biri sayılmam esasen, gözlerimde buğu yoktur. Çoğu kez yüzüm güler sanki içimde şakıyan bir kuş vardır. Ne iyidir ne kötüdür bilemem, ancak taşıveren neşemi severim. Bu neşe muzır bir kedi gibi olup olmadık zamanda nemli burnunu gönlüme sürtüverir. Bir, o pembe buruna; iki, coşkun neşeye kim hayır diyebilir?
Oysa olmadık bir hal baş gösterdi bu sıra bende. Bir yanık türküye, bir dertli dizeye sabrım kalmadı. Haber izlemeyeli nice oldu, güleç dizilere meyledeli? Öyle deli bir zamanın içinde kaldık ki ne sonunu kestirebiliyorum, ne başını hatırlıyorum artık. Leylaklardan birinin gölgesinde oturakaldım, gücünüz olursa alın beni.