Gönül penceresinden maziyi aralarım
Hüznüm düşer kaleme, bir şeyler karalarım
İyileşti diyerek kandırsam da kendimi
Dokundukça sızlar hep, maziden yaralarım
Bir ömürden bir gençlik çıkarırsan kaç eder?
Kabus gibi üstüme çöker sonsuz bir keder
Sığınamam kimseye, bir sigara yakarım
Sigaramın ucunda gençliğim yanar gider
O zaman gözlerimden damlayamayan yaşlar
Kağıdımın üstüne harf harf düşmeye başlar
Bir dünya pişmanlıkla dolup taşan beynimin
Kalbim ile verdiği bitmek bilmez savaşlar
Hayat hep dert değildi, baharı güzü vardı
Çocuk kalbimin bana mutluluk sözü vardı
İyi kötü gününde hep yanında olduğum
Riyakar dostlarımın bilmem kaç yüzü vardı
Ömrüm acılarla hep yüreğimi yokladı
Dostlar hain yüzünü ustalıkla sakladı
Düşmanım bildiklerim meğer delikanlıymış
Hep canım dediklerim sırtımdan bıçakladı
Keşke gözlerim açık olsaymış zamanında
Tarifi yok hüznün de pişmanlığın da
Masumca beslediğim çocukluk hayallerim
Gökyüzüne karışır, sigara dumanında
Beynimi kemirirken gölgeler adım adım
Nihayet güneş doğdu sabahı karşıladım
Geçmişimi silemem, o hep durur orada
Ne varsa acı tatlı, hepsini ben yaşadım
Geçmemiş acıların hepsi ayrı bir dava
Hayaller ve umutlar ancak derdime deva
Geçmişimden ders aldım, gülerim geleceğe
Umut etmek çok güzel, hayal kurmak bedava
Resul Ekrem PEHLİVANLI